Aylin Coşkun: "Türkiye’de güzel ve güçlü kadın sevilmiyor"

Aylin Coşkun'un Akşam'da yayınlanan röportajı...

“Sinsirella” şarkısı nasıl ortaya çıktı?

Ersay Üner, bir gün beni arayıp bir şarkı dinlettirdi. Şarkıyı çok beğendim. “Bu çok güzel ama bu değil. Sende başka bir şey daha var, hissediyorum” dedim. Ersay da bana “Bir tane söz var. Adı da Sinsirella” dedi. “Sana yalvarıyorum bu şarkıyı yap, bitir ve benim olsun” dedim. Ersay’ın şarkıyı yapması birkaç ay sürdü. Bir gece yarısı 3-4 gibi beni aradı. “Bebiş hazır mısın?” dedi. Ben de “Şaka yapma” dedim. Hemen yanına gittim, Sinsirella orada beni bekliyordu. Duyduğumuz zaman hepimiz göbek attık. Resmen mutluluktan ağladım. 

14 yıl neden ara verdiniz?

Aslında zaman zaman ufak tefek işler yaptım ama istediğim kriterlerde değildi. Belki egoma yenik düştüm, kendimi çok havaya soktum. Sonra küstüm, istemedim. Bir süre farklı işlerle uğraştıktan sonra “Ben bu işi niye doğru yapmıyorum?” dedim ve karar verdim. “Paspas”, “Akrep İğnesi”, “Saftirik” şarkılarıyla piyasada 4-5 yıldır vardım. Fakat istediğim patlamayı “Sinsirella” yakaladı. Bu da bir şans.

Son günlerde Instagram’da konser paylaşımı rekabeti var. Siz buna pek dahil değil gibisiniz. 

Aslında çok iş geliyor. Hepsini kabul etmiyoruz. İlk konserim 15 Mart’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde olacak. Kimsenin yapamadığı bir şov hazırlıyorum.

Maskeler insanları kandırmasın

Şarkınız, Telifmetre listesinde üst sıralarda yer aldı. Ancak birileri tarafından bu eleştirildi.

Konuşulan listelerle ilgili liste sahiplerini hiçbir yerde göremedim. Maalesef bazı taraflar, kendi görmek istediği listeyi ekrandan insanlara zorla kabul ettirmeye çalışıyorlar.

‘Kıskançlıktan çok çektim’ diyor musunuz?

Evet. Bunu, 1997’de Türkiye Güzeli olduğumdan beri söylüyorum. Maalesef Türkiye’de güzel ve güçlü kadın sevilmiyor. Türk halkı, ağlayan kadınları seviyor, bağrına basıyor. Çünkü biz çok merhametli bir toplumuz. Üzülenin, ezilenin, ağlayanın yanında oluyoruz ama maskeler, insanları kandırmasın lütfen.

Stil ikonum Bülent Ersoy’dur

Müzik dünyasında bir ikon olma çabası var. Stil ikonu şarkıcı kavramına siz nasıl bakıyorsunuz?

Öncelikle bu işin bir görsel şov olduğunu kimsenin unutmaması gerekiyor. Eğer öyle olmasaydı Rihanna, Madonna, Beyonce, Jennifer Lopez, hiçbiri şov yapmaz, aylarca konserlere hazırlanmazdı; çıkıp sadece şarkı söylerlerdi. Türkiye’de ikon diyebileceğim tek star Bülent Ersoy’dur. Ona her zaman çok özenmişimdir. Giyimi, takıları her zaman çok abartılıdır. Ben de inşallah onun gibi olurum ama böyle bir savaşa asla girmem.

Hiç ‘Keşke’leriniz oldu mu?

Hiç olmadı. Arkasında duramayacağım hiçbir şey yapmadım. Ne yaptıysam da her zaman arkasındayım.

Allah vergisi bir genetiğim var

Güzelliğiyle dikkat çeken Aylin Coşkun, cildi için özel bir yöntem uygulamadığını söyledi ve ekledi: Yüzümü mutlaka temiz tutarım.

Güzellik sırrınız var mı?

Evet, var. Genetik (gülüyor). Hiçbir şey yapmam, cilt bile temizletmem. Allah vergisi bir genetiğim var.

Karşı cinste Aylin Coşkun’u etkileyen şey nedir?

Beni karşı cinste etkileyen karakter, dürüstlük ve namus kavramıdır. Yakışıklılığa, boya, üçgen vücuda falan bakmıyorum. 12 yıldır aynı adamla beraberim ve ona çok âşığım; onu çok seviyorum.

Hayalinizdeki aile nasıl?

Şu an sahip olduğum aile… Sıcak, sevecen, sevgi dolu. Herkese yardıma koşan, herkes için ağlayan bir aileye sahibim. Ama evlilikle ve kendi ailemle ilgiliyse, zaten hayalimdeki erkekle beraberim.

On yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?

Allah eğer ömür verirse, yine işimi yapıyorken, sahnede veya iş hayatında görüyorum. Zaten bütün hayalim de bu olduğu; başka hiçbir yerde kendimi hayal etmediğim ve bütün istediğim şeyleri Rabbim bana nasip ettiği için yaşadıklarımı bir rüya olarak görüyorum.

Bir karakteri gün yüzüne çıkardık

Sizin çevrenizde Sinsirella dediğiniz isimler var mı?

Hepimizin çevresinde, bir sürü Sinsirella var. Erkek, kadın, belki çocuk… Hiç fark etmiyor. Çocuklar bile okulda gruplaşma, kutuplaşma yaşıyor. Dolayısıyla benim ve bütün Türkiye’nin içinde yaşayan bir karakteri, Ersay’la gün yüzüne çıkardık.

Birçok ünlü isim yeni yıla barışarak girdi. Siz de bu yıl kırgınlıklarınıza son verir misiniz?

Piyasada kırgın, küs ya da düşman olduğum kimse yok. Dolayısıyla da barışmam gereken kimse yok. Sadece, bana sataşan olursa küserim. Birini “Kimse” olarak görüyorsam da barışmam.