Erkan Sever: "Heyecan duymadığım hiçbir işi yapmam"

TRT’nin sevilen yapımı Kalk Gidelim’de Mustafa Ali karakterine hayat veren Erkan Sever, “Disiplin benim için başarının en önemli nedenlerinden biridir” diyor.

Erkan Sever: "Heyecan duymadığım hiçbir işi yapmam"
Akşam'dan Aysun Yıldız Güngör'ün röportajı...

Dizinin kadrosuna nasıl dâhil oldunuz?


Mustafa Ali karakterini okuduğumda çok sevdim, her oyuncunun oynamak isteyebileceği bir karakter. Hem dramatik hem de komik bir tarafı var. Tipik yurdum insanı…

Dizinin konusu nedir, bilmeyenler için biraz anlatır mısınız?

Mustafa Ali, köyde doğup büyümüş. Fakat kendi kendine “Ben okuyup iş sahibi olacağım, kendimi geliştireceğim” demiş. Sonra büyük şehire gidip okulunu okumuş ve küçük bir tekstil atölyesiyle işe başmış. Bu atölye büyüyüp fabrikaya döndükten sonra karısı olacak Nurcan’la tanışmış. Büyük bir aşkla evlenip her şeyi yoluna koyduğunu düşünen Mustafa Ali’nin istifa etmesiyle dizi başlıyor.

Mustafa Ali’yle kendinizi benzettiğiniz yönleri var mı?

Benzer yönlerimiz şunlar olabilir; zor şartlarda para kazanıyoruz, dolayısıyla tutumluyumdur. Düşeni kaldırmayı, ihtiyacı olana destek olmayı severim. Mesela kimseye kin güdemem de…

Kazık yeseniz?

Kazık yesem de kin gütmem. Gelip benden özür dilendiği takdirde, ben o özrü kabul ederim ve konuyu kapatırım. Mustafa Ali de öyle biri…

AMAÇ GÜZEL İŞ ÇIKARMAK

Çekimleriniz Muğla’da sanırım. Orada hayat nasıl?


Evet, Muğla’nın Yeşilyurt köyünde çekimlerimiz. Hayat orada çok doğal, çok keyifli, müthiş bir oyuncu ekibimiz var; Ayça Varlıer, Ufuk Özkan, Mehtap Bayri, Bayazıt Gülercan, Kerem Kupacı, Füsun Kostak gibi hepsi bir birinden kıymetli. Kimsenin içinde kötülük yok, ego savaşları yaşanmıyor. Amacımız hep beraber güzel bir iş çıkarmak…

Keza sizde saydığınız oyuncu arkadaşlarınız gibisiniz…

Teşekkür ederim. Ego hepimizde vardır, içgüdüsel bir şey bu; önemli olan bunu kontrol edebilmek. Nereden geldiğimizi unutmamalıyız.

Siz nerelerden geldiniz?

İzmirliyim. İstanbul’a yalnız geldim. Geldiğimde cebimde beş kuruş para yoktu.

Neden geldiniz İstanbul’a?

Oyuncu olmak için. Geldiğim dönemde Şehir tiyatrolarında çalışmak istedim, kadrolu değil ama yevmiyeli olarak teklif gelmişti, hemen kabul ettim. Üsküdar’da bir evde kalıyordum. Tiyatroya gidip gelecek param vardı ama simit alacak param yoktu.

Aileniz destek olmadı mı?

Ailem hep destekti fakat maddi olarak talebim olmadı. Kendi kendime idare etmeye çalıştım. O günleri anınca, şu an çok şükür diyorum. Yani anlatmak istediğim; hiç bir zaman para odaklı bakmadım işlere. Benim için kariyer de öyle… Eğer işimizi düzgün ve kaliteli yaparsak, inanıp başarırsak zaten hak ettiğini alıyorsun.

FARKLI HEYECANLAR

Tiyatroya devam ediyor musunuz?


Tabii, 1997 yılında başladım tiyatroya. O zamandan bu zamana hiç bırakmadım. 12. Gece oyunumuza geçen sene başladık, şu an hala devam ediyor.

Tiyatro mu, dizi mi?

İkisi çok farklı ve çok ayrı heyecanlar, ayıramam. Kışın kar da kayak yapmak ayrı güzel, yazın yüzmek ayrı güzel… Benim için ikisi de çok heyecanlı, güzel demiyorum heyecan diyorum. Çünkü ben heyecan duymadığım hiçbir işi yapamıyorum.

ZOR ÂŞIK OLURUM

Evli misiniz?


Hayır.

Hayatınızda biri var mı?

Yok.

Nasıl âşık olursunuz?

Çok zor âşık oluyorum ama oldu mu da tam oluyorum. Perişan olurum, sürekli verici ve çok ilgili biri olurum. Eğer âşık değilsem karşı taraf yandı…

Yaşadığınız ilişkide sizi ne yaralar?

Mesela aldatılmak benim için yaralayıcı bir şey değil. Kıskanç biri de değilim. Aldatırsa beni kaybeder, dolayısıyla bu onun kaybı olur. Aynı şey benim içinde geçerli; aldatırsam, ben kaybederim. Her insan bir dünya demek benim için, o dünyayı kaybederim. Dolayısıyla herkes hata yapabilir…

Evlenmek istiyor musunuz?

Çocuğum olsun isterdim, kız çocuğu… Erkek yeğenim var Başar, o benim her şeyim. Bir de arkadaşımın kızı var Kiraz, onu da çok seviyorum. İkisi de benim için çok önemli… Evlilik kısmet işi, belki çok çalıştığım için kimse çıkmadı karşıma bu zamana kadar. Ama hayat bu belli almaz. Her an her şey olacakmış gibi yaşıyorum. Yani her an evlenebilirim, her an çocuğum olabilir…

Çocuk yapmak için mantık ilişkisi yaşar mısınız?

Hayır, yok yaşayamam. Mantık ilişkisinde ertesi gün giderim. Mesela uyandığında beni bulamaz. Ben âşık olmalıyım. Her gün gördüğümde yeniden âşık olmam lazım…

BAŞARININ SIRRI DİSİPLİNDİR

Set içinde belli prensipleriniz var mı?


Disiplin benim için başarının en önemli nedenlerinden biridir. Ezber yapmak, set saatlerine dikkat etmek, senaryo okumak, işe gidip gelmek konusunda oldukça dikkatliyim. Bunların yanı sıra; yönetmen, yapımcı, senarist ve arkadaşla olan ilişlerim de çok saygılıyımdır ve karşımdan da bunu beklerim.
Konular Röportaj