Sabahattin Önkibar kendisine kimin saldırdığını yazdı!
Dün evinin önünde 3 kişinin saldırısına uğrayan gazeteci Sabahattin Önkibar, bugünkü köşesinde "Bana kim saldırdı" başlığıyla saldırıyı anlattı. Önkibar, "Benim tahminim, ülkücülükten geçinen kopillerdir" ifadelerini kullandı.
Evinin önünde önünü kesen iki araçtan inen 3 kişinin saldırısına
uğrayan gazeteci Sabahattin Önkibar Odatv'de yayımlanan
'Bana kim saldırdı' başlığını taşıyan yazısında
yaşadıklarını anlattı.
Önkibar kendisine saldıranlarla ilgili, "Gelelim,
saldırıyı kimin yaptığına...Göz hasmını tanır derler!
Benim tahminim, ülkücülükten geçinen kopillerdir. Ancak iki araç
kiralayıp saldırmak, basit bir ergen ya da sokak çocuğunun bireysel
eylemi olamaz. Hadise açık ve net olarak organize bir
kahpeliktir.
Birkaç gün önce yayına verdiğim, Bahçeli ile alakalı Youtube’daki
videoma kızmış olabilirler" ifadelerini kullandı.
İşte Önkibar'ın yazısı:
Dün akşama doğru eşofman-tişörtle, iyi korunan sitedeki evimden
çıktım.
Yakındaki kuruyemişçiye uğrayıp markete geçecekken, arabaya
binemeden arkadan saldırdılar.
Arkadan geldikleri için saldıranların kaç kişi olduğunu bile tam
olarak göremedim.
Sağ olsunlar, esnaf anında müdahale edip saldırganları
kaçırttı.
Beni tanıyan bir esnaf ise saldırganların araçlarından birinin
plakasını alıp bana verdi.
Kaçamasınlar diye anında 155’i arayıp gezici seyyar ekiplere
bildirilsin istedim.
Ardından saldırıyı, yazı yazdığım ODATV’ye ve Halk TV’deki dostum
Fatih Ertürk’e bildirip hastaneye rapor almaya gittim.
Çankaya Emniyet Müdürü bulunduğum Güven Hastanesi’ne gelerek olay
hakkında bilgi aldı.
Peşi sıra Ankara Valisi “geçmiş olsun”
diye arayarak, şu bilgiyi iletti:
“Saldırganların aracı kiralık, onu belirledik. Merak
etmeyin yakalayacağız.”
Kahpe saldırının özeti budur.
Öncelikle, saldırının duyulması ile beraber aldığım çok çok
sayıdaki telefon ve mesajlara teşekkür ediyorum; ki hala bazılarına
geri dönemedim ve zira sayı çok fazla.
Merak edenlere aktarayım; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Meral
Akşener ve Sayın Doğu Perinçek, ODATV haberi duyurur duyurmaz
anında aradılar.
Peşi sıra CHP ve İyi Parti’den onlara milletvekili ve de
meslektaşlar, dostlar aradı.
AKP eski milletvekili, gazeteci kardeşim Mehmet Metiner sağ olsun
geçmiş olsun dedi.
Bu yazıyı gece yarısı yazdığım için telefonumda hala bakamadığım
onlarca isim var, bakacağım, arayan başka bilinen isimler de
olabilir.
Gelelim, saldırıyı kimin yaptığına...
Göz hasmını tanır derler!
Benim tahminim, ülkücülükten geçinen kopillerdir.
Ancak iki araç kiralayıp saldırmak, basit bir ergen ya da sokak
çocuğunun bireysel eylemi olamaz.
Hadise açık ve net olarak organize bir kahpeliktir.
Birkaç gün önce yayına verdiğim, Bahçeli ile alakalı Youtube’daki
videoma kızmış olabilirler.
Olayı ve failleri yakından takip ediyorum. Çok yakında ayrıntıları
ile öğrenirim.
Saldırının dikkat çeken bir diğer yönü ise zamanlamasıdır.
Sayın Kılıçdaroğlu’na linç girişimi, ardından Sevgili Yavuz Selim
Demirağ’a saldırı ve akabinde bu olay, ki tamamı Başkent’te
oldu.
Hayır, tam seçim arifesinde bu olanlar tesadüf olarak
açıklanamaz.
Buradan haykırıyorum, 1977’den beri eylemli siyasal mücadelenin
içinde olan bendeniz bu tür saldırılarla yılmam; ki hatırlayın
benzer bir saldırı 2 yıl önce İstanbul Kitap Fuarı’nda
yapılmıştı,
Tam tersine, o kopilleri arkadan saldırtan alçaklara karşı bilenmiş
olarak mücadele edeceğim.
Ancak büyük resimde hadise şudur:
Türkiye’de artık can güvenliği Kaf Dağı’nın ardındadır.
Ondan vahimi, toplum her geçen gün tam ortadan dehşet bir
ayrıştırma operasyonlarına muhataptır.
Beka ticareti ile oy devşirmeye çalışanların bu saldırılara suskun
kalmaları, onların derdinin ülke değil iktidar ve koltukları
olduğunun ispatıdır.
Çubuk’ta ana muhalefet liderini linç etmeye kalkanlar bırakın
tutuklanmayı, kahraman gibi baştacı ediliyorsa, bu ülkede bırakın
demokrasi, bırakın hukuk, bırakın ahlak ve vicdan, birlikte yaşama
bile tehdit altında demektir. Dahası lince ve saldırıya açık
davetiyedir.
Son söz:
Ümitsizlik yok… Karanlığın en kesif olduğu an, aydınlığa en yakın
olunan zaman dilimidir…
Her şey güzel olacak…
Sabahattin ÖNKİBAR / OdaTV